Şahlanma boz atım. Şahlanacak hiçbir şey yok…
Yıllarca koştuğun nal sesleri doğduğum bu dağlarda,
Artık sesin duyulmayacak, kişnemelerin işitilmeyecek.
Hani sana burası Sere Vari Diyar demiştim ya.
Hemen yamacında Ganiye Hamzo vardı.
Orda senle kana kana doya doya su içmiştik. Diyeceksin ki!
Bir avuç suydu nasıl içtik. O sevda suyuydu. İçilir be damla.
Hani bu tarla bizimdi demiştim Ya! Orda Koca bir kaya vardı.
O bizim sevda kayamızdı.
Şimdi gözümde küçük bir taş parçası gibi geliyor.
Sana anlatmıştım ya damlam.
Bu bizim köyün mezarlığı aşağıda duran.
Değirmenlik, çocukluğumda buğday götürürdüm öğütmeye.
Su sesi değirmen taşı sesi hala kulağımda.
Değirmene indiğinde yamaca bak be gülüm.
Orda bir mezar göreceksin işte orda ben yatmış olacağım.
Sesim kulağında anlamış olacak nere gidiyorsun.
Damarımdaki kan donmuş olacak.
Sevdan damla kanımla yüreğine gömülmüş.
Ve artık ben yanında olmayacağım damlam.
Yolun ve bahtın açık olsun.
Tüm koviklerin yüreğinde sevgi kalbinde şefkat hiç eksik olmasın.
SAYGILARIMLA
Ezkovikli
14.08.2006
|